Pilevneli, Bora Akıncıturk’ün “The Interior” başlıklı solo projesini Artissima’nın Present Future bölümünde sunmaktan mutluluk duyar!
PİLEVNELİ, çağdaş sanatın en saygın uluslararası platformlarından biri olan Artissima 2025’e, fuarın “Present Future” adlı küratöryel bölümünün küratörlerinden Léon Kruijswijk’in davetiyle Bora Akıncıtürk’ün “The Interior” isimli solo projesiyle katılıyor. 31 Ekim – 2 Kasım 2025 tarihleri arasında Torino’daki OVAL, Lingotto Fiere’de gerçekleşecek olan Artissima, bu yıl “Operating Manual for Spaceship Earth” temasıyla sanatseverlerle buluşuyor. Richard Buckminster Fuller’ın 1969 tarihli aynı adlı kitabından ilham alan tema, gezegenin geleceği üzerine düşünmeyi, sanat aracılığıyla alternatif yaşam ve üretim biçimlerini tartışmaya açıyor.
Artissima 2025’in yenilikçi küratöryel bölümlerinden biri olan “Present Future”, uluslararası çağdaş sanat sahnesinde öne çıkan genç ve yükselen sanatçıları bir araya getirerek sanatın geleceğine dair yeni ifade biçimlerini görünür kılmayı amaçlıyor. Bu yıl bölümün küratörleri Joel Valabrega ve Léon Kruijswijk, özgün sanatsal dilleri, kültürel dönüşümlerle kurdukları ilişki üzerinden değerlendiren seçkisiyle dikkat çekiyor.
Bu kapsamda Bora Akıncıtürk; “The Interior” isimli kişisel sunumunda müzik, moda, televizyon ve internet kültüründen beslenen yeni resim ve yerleştirmeleriyle izleyici karşısına çıkıyor. İlk sanat fuarı solo sergisinde Akıncıtürk; distopya, aşırı tüketim ve sanatsal başına buyrukluk kavramlarına yönelik süregelen ilgisini izleyen bir eser seçkisini izleyiciyle buluşturuyor. Pop görseller, internet çıkışlı imgeler ve kişisel ephemera’yı harmanlayan eserler, 2000’lerin başındaki kapitalist iyimserliğin—hem endüstriyel hem de ekolojik—çöküşüne dair bir yansıma sunuyor.
Bu solo proje ayrıca, iki yeni ses eseri ve bir heykelsi müdahaleyi de içeren yerleştirme ile birlikte sanatçının çok disiplinli pratiğini öne çıkarıyor. Artık işlevini yitirmiş CD’ler ve taşınabilir müzik çalarlardan oluşan bu özel yerleştirme, bugün unutulmuş bir kişiselleştirme çağının “hayalet medyası” olarak, teknolojik ilerlemenin vaat ettiği geleceğin bugünkü kırılganlığına işaret ediyor. Sunumda yer alan bir diğer çalışma, deliklerle işlevsiz hâle getirilmiş ütü masalarından oluşuyor. Bu seride Akıncıtürk, sosyal güvencesi ve istikrarı elinden alınmış günümüzün dokuzdan beşe çalışan bireyinin artık sürdürülemez hâle gelen yaşamının kaçınılmaz sonunu ele alıyor. Deliklerle delindikçe işlevini yitiren ütü masaları, üretkenlik ve konfor vaat eden kapitalist düzenin çöküşünü yansıtarak, artık bir arada duramayan bir sistemin boşluğunu görünür kılıyor.
Akıncıtürk’ün Artissima’daki sunumu, küreselleşme rüyasının sonuna ve 2000’lerin iyimserliğinden günümüz hiper-kapitalist güvensizliğine uzanan döneme eleştirel bir bakış getiriyor.