RYAN GANDER’DAN YENİ SERGİ: I’VE FALLEN FOUL OF MY DESIRE

Ryan Gander’ın yeni sergisi “I’ve Fallen Foul of My Desire” 15 Ekim 2025 – 18 Ocak 2026 tarihleri arasında Camden Arts Projects’te ziyaretçileriyle buluşuyor. Gander, bu yeni sergide izleyiciyi zamanın, değerin ve hayal gücünün oynak doğasını keşfe çıkarıyor. Küratörlüğünü Hala Matar’ın üstlendiği sergide Gander, insanın “şeyleri” biriktirme takıntısını ve bunun zaman algımız üzerindeki etkilerini inceliyor. 

 

Yeni ve yakın tarihli heykeller, animatronikler ve yerleştirmeler, zamanın nasıl algılandığını, çarpıtıldığını ve içselleştirildiğini araştırıyor. Sanatçı, “Eserler bize kendi kaderimizin, zamanımızın ve irademizin sorumluluğunda olduğumuzu hatırlatıyor. Bu, toplum ve gelenek tarafından belirlenenlerden çok daha önemli. Güç hayal gücünüzde; algınızı değiştirme gücüne sahipsiniz,” diyor.

 

Serginin merkezinde yer alan The Storyteller: The sense that you are a part of a flow of a thing (2025) adlı eserde, animatronik bir tarla faresi duvardaki bir delikten çıkarak Gander’ın kızının sesiyle felsefi bir monolog sunuyor. Kimlik, metalaşma ve olasılık üzerine düşündüren fare, serginin vicdanı olarak ziyaretçilere hayal gücünün önemini fısıldıyor.

 

Ziyaretçiler sergide zaman ve değer algısının kırıldığı ve parçalandığı farklı işler ile karşılaşıyor. Açık hava alanında yer alan Why am I so distracted? (2025) adlı dev siyah küre, telefonlarına dalmış geçicilere görünmez olabilir. Everything is Titled adlı eserde ise bir sivrisinek, bir pasta standı üzerinde yaşam ve ölüm arasında asılı kalmış şekilde titriyor. Equivalent Economies ve Equivalent Means (2018) adlı otomat ise zaman, değer ve hafızanın nasıl birbirine dolandığını sorguluyor; bir zamanlar ya €10.000 değerinde banknotları ya da Gander ve çocuklarının topladığı taşları eşit fiyatlarla sunuyordu.

 

Galerinin içinde, The Graphite-cast Bit Part Player (Balthazar, Merchant of Venice; Act 3, Scene 4)(2020) duvarlara yaslanmış şekilde, binanın eski bir drama okulu olduğu dönemi hatırlatıyor. Genç oyuncuların, kısa sahne sürelerini beklediği o zamanlar şimdi sanatla dolu bir mekana dönüşmüş durumda.

 

Balkonda ise Chronos Kairos, 01.01 (2025) adlı çift katlı duvar saati, iki gerçeklik arasında küçük bir aksaklık yaratıyor ve ziyaretçileri düşünmeye davet ediyor. Yakınında, sergi mekanında kendiliğinden yaşam bulan iki sokak kedisi, Charlie (2020) ve Smoky (2020), sergiyi sanki kendi alanlarıymış gibi rahatça dolaşıyor.

 

Gander’ın sergisi, dikkat dağınıklığı, ölüm, değer ve zamanın hayal gücüyle nasıl dönüştürülebileceğine dair düşündürücü bir deneyim sunuyor. Ziyaretçiler, yalnızca eserleri görmekle kalmıyor; aynı zamanda kendi zaman algılarını ve hayal gücünü de sorgulama fırsatı buluyor.

September 26, 2025
of 111