ALİ ELMACI, DUDAKLARIMI ÖP KALBİMİ HANÇERLE: PİLEVNELİ | DOLAPDERE

“Dudaklarımı Öp Kalbimi Hançerle”

14 Ocak-11 Mart 2023
P
LEVNELDolapdere

 

PLEVNEL, Ali Elmacı’nın kiisel sergisine ilk kez ev sahiplii yapıyor. "Dudaklarımı Öp, Kalbimi Hançerle" balıklı sergi, son dönem kaıt ve tuval eserlerinin yanı sıra sanatçının ilk yönetmenlik deneyimini izleyiciye sunuyor. Bulut Reyhanolu prodüktörlüünde hayata geçen üç yeni kısa metraj film “Tadına Bakınca Kokusunu da Aldım”, “Bahçeye de Çıkarız” ve “Beni Kendinden Fazla Sev” Ali Elmacı’nın eserlerinde kullandıı görsel dili ve perspektifi yeni bir ortama taıyor.

 

Ali Elmacı, 2020 yılında “Dudaklarımı Öp, Kalbimi Hançerle” baı altında üretmeye baladıı eser serisiyle bireysel, toplumsal ve politik ikiyüzlülük konusuna odaklanan çalımalarına baladı. Aynı baı taıyan bu sergide farklı serilere yer verilse de, genel tema “ikiyüzlülük” olgusuna odaklanıyor. kiyüzlülüün boyutları ve çeitleri, sergide yer alan farklı serilerde gruplanıyor.

 

Sanatçı, serginin kurgusunu filmlerin kurgusuna paralel oluturuyor; Spaghetti Western türünde filmlerden ilham alarak sergisini ikiyüzlülük etrafında kurguluyor, bir cinayet öyküsü gibi yorumluyor. Hem iyiyi hem kötüyü içinde barından karakterler, ikilem olarak nitelendirilebilecek durumlar ve davranılarda bulunuyor. Bu anlamda Elmacı’nın eserleri, “düello” gibi gözüken bir cinayetin anatomisini gözler önüne seriyor. Sergi, cinayetin detaylarına younlaıyor; eserlerin kompozisyonları hızlı, abartılı, yakın planları inceliyor.

Sergide ziyaretçileri “Dudaklarımı Öp, Kalbimi Hançerle” balıklı seriden bir eser karılıyor. Eser, bir iktidar figürünü sembolize eden Michelangelo’nun Davut heykelinin gölgesinde piknik yaparcasına oturan bir çifti betimliyor. Davut burada, heykelin orijinalinde olduu gibi Golyat’ı gözleriyle tartıyor, inceliyor. Henüz taını savurmamı, devi vurmamı, kafasını kesmemifakat onunla baa çıkabileceine emin olmuanda dondurulmu. Golyat Ali Elmacı’nın eserinde, iktidarların, devletlerin ve elbette toplumların en büyük korkusu olan terörü sembolize ediyor. Elmacı resminde Davut heykelinin üzerini post-it kaıtlarla kaplayarak onu bir dilek aacına çeviriyor. Post-it kaıtlar, kitlelerin ikonlaiktidar figürlerine baladıı umutları, onlardan beklentilerini tasvir ediyor.

 

Sergide yer alan ve sanatçının ilk yönetmenlik deneyimi olan üç kısa metraj filmden biri “Beni Kendinden Fazla Sev”, halkın kurtarıcı olarak umut baladıı bir baka ikonu konu ediniyor. zleyici, kitlelere hitap eden ve onlarda beklenti uyandıran iktidar figürünü post-it kaıtlardan tanınmayacak hale gelmi, dilek aacına dönümübir prensesi seyrediyor. Aleyna Tilki’nin canlandırdıı bu figür de, Davut gibi, öz benliini yitirene kadar kitlelerin beklentileriyle donanmıgörünüyor. Sanatçıya göre kitlelerin ikonlardan, iktidarlardan beklentileri onları tek tipletirebiliyor; onların çeitliliini, özgünlüünü yok edebiliyor.

 

Sergide yer alan kısa metraj filmlerden bir dieri “Tadına Bakınca Kokusunu da Aldım”, topluluk halinde ortak stratejiyle avlanıp, hiyerarik düzende avını tüketen aslanlardan referansla bir aile hikayesini ele alıyor. Onlardan ayrıan kurbanları yedinci figür, daha önce Elmacı’nın resimlerinden birine konu olan Romalı muhafızların komutanı ve imparatorların koruyucusu Aziz Sebastian, tarihte ilk Hıristiyanlardan biri olarak biliniyor. Roma mparatorluu’nun putperest olduu bu dönemlerde Aziz Sebastian, dini inancı sebebiyle bir diree balanıp oklanarak ölüme terk ediliyor. Bu anlamda Aziz Sebastian, Elmacı’nın eserlerinde bir yandan düzeni koruyan ve kollayan, öte yandan da düzenin tam zıttı bir inanıve yaam biçimini benimseyen bir karakter olarak yer ediniyor. Avlanmasını tamamlamıolan aile, Aziz Sebastian’ı ölüme terk ettikten sonra yemek yemeye balıyor ve düzenli sofrayı talan ediyor.

 

Serginin üçüncü kısa metraj filmi “Bahçeye de Çıkarız”, konfor alanını terk etmek istemeyen bireyin ayaa kalkmaya direnmesini, koltuuna saplanıını ve yerin altından gelen bir baka karakter tarafından alanından çıkmaya zorlanıını sahneliyor. Ana karakter koltuuna kenetleniyor ve onu kaldırmaya çalıanla mücadele etmiyor. Koltuuyla birlikte sürüklense de, koltuunu bırakmaktan kaçındıı için onu kaldırmaya çalıanla savaamıyor. Bırakamadıı koltuu için mücadele etse, onu kaldırmaya çalıanı yenecek ve tekrar kendi alanının hükmünü sürebilecekken alanını tamamıyla kaybediyor ve karanlık bir koridorda yok oluyor.

kiyüzlülük, ikilemler ve düellolar, “Dudaklarımı Öp, Kalbimi Hançerle” balıklı sergide birçok farklı içerikte ele alınıyor. Ali Elmacı’nın semboller ve bir ironi perdesinin arkasına sakladıı bu kavramlar, eserleri seyirciyle ve gündemle ilikilendirilebilir kılıyor.

 

“Dudaklarımı Öp, Kalbimi Hançerle”, 14 Ocak-11 Mart 2023 tarihleri arasında pazar ve pazartesi günleri hariç her gün 10.00-18.00 saatleri arasında ziyaret edilebilir.

 

Daha fazla bilgi için:
Doruk Çinar | dorukcinar@pilevneli.com